Ekonomik kriz ve elektrik ihtiyacı ...
 
 

Eğer bu kriz olmasaydı, Türkiye 2009’da karanlıktaydı …

“Eğer bu kriz olmasaydı, Türkiye 2009’da karanlıktaydı” ifadesini kullanan Hakman, krizden dolayı 2008’in son çeyreği ve 2009’da görülen talep düşüşünün, Türkiye’nin elektrik arz krizine girmesini engellediğini belirtertti.

 

Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Selahattin Hakman, 2010 yılında Enerjisa şirketlerinin toplam cirosunun 3,4 milyar lira, amortisman hariç operasyonel karının da 300 milyon lira civarında gerçekleşeceğini bildirdi.

 

Hakman, gazetecilerle bir araya geldiği sohbet toplantısında, küresel krizin etkisiyle 2009 yılında küresel elektrik talebinin bir önceki yıla göre yüzde 1,6 düştüğünü, krizin etkisiyle küresel likidite sıkıntısı ve proje finansmanı olanaklarındaki daralma ve küresel elektrik fiyatlarındaki dalgalanma ve düşüşlerin elektrik enerjisi yatırımlarında iptal ve erteleme getirdiğini anlattı.

 

Enerji gündeminde son 10 yıldır yer alan “arz güvenliği” ve “enerji kullanımının iklim değişikliğine etkisi” konularına, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve nükleer enerji ile yanıt verilebileceğini dile getiren Hakman, krizin yenilenebilir enerjinin rekabetçiliğini daha da kötü etkilediğini söyledi.

 

Hakman, yenilenebilir enerji yatırımlarındaki azalmanın, önceki yıla göre yüzde 30’larda olması beklenirken, krizden çıkışta uygulamaya konan destek paketlerinde yenilenebilir enerjiye destek verilmesiyle, azalmanın yüzde 18-19’da kaldığını belirtti.

 

Krizden çıkışla enerji talebinin artacağına değinen Hakman, 2030 yılına kadar sadece elektrik enerjisiyle ilgili olarak yaklaşık 14 trilyon dolara yakın yatırım yapılması gerekeceğini kaydetti.

 

Hakman, Türkiye’nin elektrik talebinin arttığına işaret ederek, 2011’den itibaren Türkiye’nin büyüme oranının en az yüzde 5 seviyesinde olacağı düşünüldüğünde, elektrik talebinin yüzde 8’ler seviyesinde artmaya başlamasının beklenebileceğini ifade etti.

 

“Eğer bu kriz olmasaydı, Türkiye 2009’da karanlıktaydı” ifadesini kullanan Hakman, krizden dolayı 2008’in son çeyreği ve 2009’da görülen talep düşüşünün, Türkiye’nin elektrik arz krizine girmesini engellediğini belirterek, şöyle konuştu : “ Fakat bunu bir güvence olarak değerlendirmemek, bunun böyle kalacağını da düşünmemek lazım. Bir yandan tekrar hızlı bir talep artışı. Mesela 2010 için Türkiye ekonomisinin yüzde 3,5 gibi büyümesi bekleniyor. Bizim buradaki beklentimiz, Türkiye’de belli ivmeler engellenmezse, gene yüzde 5’lere yaklaşacağını düşünüyoruz, en azından potansiyel olarak, 2010 yılı için. Yüzde 3,5 resmi beklentilerden yola çıksak bile, Türkiye’deki elektrik talebinin 2010 yılında yüzde 4-5 seviyesinde artmasını bekliyoruz. Türkiye’nin bugün bütün inşa etmekte olduğu, kurmakta olduğu santrallere baktığımız zaman, bunların devreye giriş tarihlerine baktığımız zaman 2011 sonrasında Türkiye’nin yine sıkıntılı bir elektrik arzı tehdidiyle en azından karşı karşıya olabileceğini düşünüyoruz. ”

 

HEDEFLER

Selahattin Hakman, Enerjisa’nın 2015 yılına kadar en az 5 bin megavat kurulu güç ve 6 milyon aboneye ulaşan dağıtım şebekeleri ile minimum yüzde 11 pazar payına ulaşmayı hedeflediğini hatırlatarak, yatırımlarına 2009 yılında da devam eden Enerjisa Grubunun 1.950 megavat kurulu güçteki Faz-1 projelerinin inşa çalışmaları sürerken, bu doğrultuda gerek hidroelektrik projeler, gerek rüzgar projeleriyle ilgili yeni yapım projelerine imza atıldığını anlattı.

 

Yıl sonunda, Erzurum’da 236 megavat kurulu gücündeki Arkun Barajı ve HES ile Adana’da 49 megavat kurulu gücündeki Doğançay Regülatörü ve HES projelerinin portföye eklendiğini kaydeden Hakman, yeni projelerin eklenmesiyle mevcut, inşa halinde ve mühendislik çalışmaları süren lisanslı projelerle 3 bin 200 megavata ulaşıldığını, bu portföye ek olarak, toplam kurulu gücü yaklaşık 1.070 megavat olan projelerin lisans başvurusu aşamasında olduğunu söyledi.

 

Hakman, yaklaşık 2 bin megavatlık santralın inşa halinde olduğunu, 2009’da bunların tümünde inşaat faaliyetlerinin sürdüğünü belirterek, “Bu santralların tamamını 2012 yılından önce devreye almayı planlıyoruz” dedi.  Hakman, söz konusu 2 bin megavatın neredeyse yarısını teşkil eden Bandırma Doğalgaz Kombine Çevrim Santralını önümüzdeki ağustos ayından önce, 2010 sonu, 2011 başından itibaren hidroelektrik santrallarını devreye almayı hedeflediklerini ifade etti.

 

Mevcut tesislerinin pazar payının yüzde 1,8-2 civarında bulunduğunu, 2015’teki pazarda yüzde 10’un üzerine çıkmayı hedeflediklerini hatırlatan Hakman, “Mevcut santrallarımızın işletmesi devam ediyor. Bu işletmelerle 2009 yılında Enerjisa Elektrik Üretim A.Ş yaklaşık 550 milyon liralık ciro sağladı ve amortisman hariç operasyonel yaklaşık 80 milyon liralık kar elde etti. 2010’da Bandırma Santralının da devreye girmesiyle ciroyu 1 milyar 200 milyon liraya, operasyonel karlılığımızı da yaklaşık 250 milyon liraya çıkartmayı hedefliyoruz.  Bu sadece üretim” şeklinde konuştu.

 

Hakman, 2009 sonuna kadar üretim kısmına yapılan yatırım tutarının 1 milyar avro civarında olduğunu aktardı.

 

Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş’nin 2009 ocak ayında devrinin tamamlandığını kaydeden Hakman, “Başkent’in 2009’daki toplam satış rakamı 1,8 milyar lira civarında gerçekleşti. 2010 yılında Başkent’te hedefimiz, bundan sonraki şebekenin geliştirilmesi için bir master plan hazırlanması ve bu master planın uygulanmasına geçiş, ki bunun paralelinde neticelerini de 2011 yılından itibaren almaya başlayacak şekilde oradaki hizmet kalitesinde önemli iyileşmeleri ortaya koymaya başlayacağız” dedi.

 

Selahattin Hakman, “2010 için Başkent’in 1,8 milyar lira olan cirosunun 2,2 milyar liraya çıkması ve operasyonel karlılığının da 55 milyon lira civarında gerçekleşmesini bekliyoruz. 2010 yılında Enerjisa şirketleri dediğimiz Enerjisa Üretim A.Ş ve Başkent’in toplam cirosu 3,4 milyar lira, amortisman hariç operasyonel karı da 300 milyon lira civarında gerçekleşecek” şeklinde konuştu.

 

ÖZELLEŞTİRMEDEN HİÇBİR ŞEY ALMADAN …

Dağıtım özelleştirmelerinin süreceğinin bilindiğine işaret eden Hakman, bu konudaki hızın 12 Şubat’ta teklifleri verilecek olan bölgelere ilgiyle bağlantılı olduğunu düşündüğünü ifade etti.

        

Nükleer enerji konusunda şartların uygun olmasına göre değerlendirme yapacaklarını belirten Hakman, Rusya ile çalışma grubu oluşturulması konusunda anlaşma sağlandığına  değinirken de, “Bunun neticesi ne olacak, arkası nasıl gelecek, başka projeler ortaya çıkacak mı? Bunları izleyip görmek lazım. Şartları günü geldiğinde değerlendirip, içinde oluruz olmayız, ona karar veririz” dedi.

        

Hakman, kendi hedeflerini, özelleştirmeden hiçbir şey almasalar bile gerçekleştirebilecek şekilde hazırladıklarını bildirdi.

www.milliyet.com.tr / ekonomi / 19 Ocak 2010

 
 SON 15 HABER
Solarex İstanbul | Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı 2018 ...
Türkiye’nin ilk yüzer güneş enerji santralı, Yüzen Enerji ...
Kayseri Şeker Güneş Enerji Santrali Yatırımlarına Devam Ediyor ...
Güneş Enerjili Telefon Şarjı & Wi-Fi ...
Türk yatırımcılara çağrı, Türkiye gelsin burada bir şehir verelim hemen elektriğini üretmeye başlasın ...
Elektrik üretimi ekimde yüzde 7,4 arttı ...
BP güneş yatırımlarına Lightsource ile geri dönüyor ...
Güneş Enerjili Aşı / İlaç Dolabı ve Takibi ...
Türkiye nin GES gücü artıyor ...
En büyük çatı üstü ince film GES i Türkiye de ...
Rüzgar ve güneş enerjisinin bir arada kullanılacağı  hibrit enerji santrali için ...

Güneş enerjili akıllı pencereler enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayabilir ...

Fransa rüzgarda 12 GW ı, güneşte 7,5 GW ı aştı ...
OSB LERE GÜNEŞ DOĞDU ...
Elektrikli araç şarj istasyonu kurmak için lisans gerekmeyecek ...
 
 
 
Anasayfa
Hakkımızda
Ürünler & Hizmetler
Danışmanlık
Mühendislik
Proje Geliştirme
Uygulama
İşletme - Bakım
Genel Bilgiler
SSS / Sıkça Sorulan Sorular
Dosya / Makale / Sunum
PV Fabrikası Yatırım Danışmanlığı
Hangi Panel / Teknoloji Seçimi
Feed in Tariff / FIT nedir ?
Emisyon Ticareti - Karbon Borsası
1 MW altı Keşif ve Proje Geliştirme
Yasal Uyarı
Linkler
İletişim
 
 
 
Mail listemize kaydolun.
Ad Soyad:
Email: